Kapitalizmin çeliskili, çatismali, kutuplu ve esitsiz bir dünya sistemine dönüsmesini kavramamiza imkân veren kuramsal çözümleme 20. yüzyil baslarinda Marksistler tarafindan emperyalizm kavrami çerçevesinde gelistirildi. Arastiricilar kuramcilari izledi ve uzun yillar dünya kapitalist sisteminin gelisiminin ana ögeleri, emperyalizm eksenli incelemelerle sürdürüldü. Ne var ki, geçen yüzyilin ilk çeyreginden sonra, bazi degerli istisnalari dislarsak, emperyalizm üzerindeki çalismalar, kapitalist metropollerin içsel analizi etrafinda odaklasti; emperyalist sistemi bir bütün olarak inceleyen veya sistemin bagimli, azgelismis, sömürülen kutbundaki dönüsümleri mercek altina alan katkilar içinde dogrudan dogruya Marksist gelenekten gelen arastirmalar azinlikta kaldi. Yine de Marksist kökenlerden hareket etmeseler dahi, bu arastirma gündemi içinde çalisanlarin önemli bir bölümü Marksizmin elestirel perspektifinden esinlenmislerdi. Örnek olarak Türkiye’de 1930’lu yillarda Kadro’cu yazarlarin temsil ettigi, dünya yazinina ise Latin Amerikalilar araciligiyla intikal eden bagimlilik okulunu ve Braudel’in izlerini sürerek gelistirilen dünya sistemi analizini verebiliriz. Bu katkilardan bir bölümü, emperyalist sistemdeki dönüsümü mercek altina aldi. Geçen yüzyilin son çeyregine yaklasildikça, metropol ve çevre ülkeleri arasindaki uluslararasi isbölümünün geleneksel ham madde / sanayi ürünü ikileminin ötesine gitmeye basladigi; sanayi ürünü ihracatçisi olmaya baslayan çevre ülkelerinin bu ileri adimi atarken yeni bagimlilik iliskileri içine sürüklendikleri ortaya kondu. Metropol sermayesinin denetimi altinda olusturulan "meta zincirleri"nin baslangiç noktasinda azgelismis ülke emekçilerinin ucuz isgücüne dayanan "küresel fabrikalar" yer almakta idi. Üretim noktasindan, nihaî kullaniciya kadar uzanan bu zincirin içinde üretken emegin payinin incelenmesine imkân veren bir kavram çerçevesi böylece olusturuldu. Ayrica, sermayenin egemenligi altinda biçimlenen dolasim sürecinin anatomisi emperyalizmin bir bütün olarak kavranmasina da degerli katkilar yapti. Bu katkilarin sinif perspektifinden tamamen yoksun olduklarini söylemek haksizlik olur. Kapitalizmin dünya ekonomisinin tümü ve özellikle azgelismis cografyalardaki emek rezervleri üzerinde kurdugu yeni egemenlik türlerini inceleyen çalismalar, metropol sermayesi ile çevre emegi arasindaki iliskileri çözümlerken, elbette, sinifsal bir perspektif izlemekte idi. Ancak, eksiklik, çevre ekonomilerinde bu yeni dönüsümler içerisinde gerçeklesen mülksüzlesme ve proleterlesme süreçlerinin mercek altina alinmamis olmasinda ve Metin Özugurlu’nun ifadesiyle "isçileri(n) sermaye stratejilerinin sonuçlarina tabi kilinmis edilgen varliklar olarak"betimlenmesinde vardi. Bu eksiklik, sözü edilen dönüsümleri çok daha yakindan izleyebilecek çevre toplumlarindan ve Marksist gelenekten gelen sosyal bilim insanlari tarafindan telâfi edilebilir. Iste, Metin Özugurlu elinizdeki bu kitapta bu güç görevi üstlenmekte ve bu isi hakkiyla yapmaktadir.Korkut Boratav
Ürün Adı: Anadolu'da Küresel Fabrikanın Doğuşu Ürün Kodu: 9789944115285 Yazar: Metin Özuğurlu Basım Yılı: 2008 Kapak Türü: Karton Kapak Sayfa Sayısı: 286 Kağıt Cinsi: Kitap Kağıdı Çevirmen:
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.