"Hayati kesfetmek, insanin kendini kesfiyle baslar..."Her seyin bir ömrü var, hayatin, iliskilerin, dostluklarin, tüm dokunduklarinin ve tüm hayalini kurduklarinin, bütün kirginliklarinin ve tüm yürek yaralarinin da bir ömrü var...Bitse de bir gün, yine de yasamak isterdim, gelen ve gelecek olan, biten ve bitecek olan her seyi. Görmek isterdim tüm gördüklerimi ve göreceklerimi, yine sevmek isterdim, tüm sevdiklerimi...Tecrübelerin arttikça sükûnetin de artiyor. Geride kalani pencereden firlatmakla, kapidan ugurlamak arasindaki tercih insanin kendisine kaliyor. Hayata baktigimiz gözlüklerin rengi ve numarasi degistikçe, renkler ve çehrelerde degismeye basliyor. Aslinda her yas insana ardindan baktigi cami biraz daha degistirmeye zorluyor.Ne kadar dinleyebiliyoruz iç sesimizi... En son ne zaman konustuk onunla, ne zaman dertlestik... Kendimizle bas basa kalmayali, yaralanan yerlerini sarmayali, yorgun sesini dinlemeyeli kaç dogum günü geçti üzerinden...Eskiden yoksunluk bir sorun olarak algilanirken, günümüzde zamansiz edinilmis fazlalardan dolayi sorun yasiyoruz. Her seye daha kolay sahip olabiliyoruz ama hizlanan bunca seye ragmen insanoglu eskisinden daha mutlu degil. Mutlulugun sahip olmakla bir iliskisi olmadigini anladigimizda umarim is isten geçmis olmaz...(Tanitim Bülteninden)
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.