Eflatun Hüzünler basligi altinda topladigi yirmi bir hikâyesinde Ayse Ilker, Türkçeyi ne kadar duru ve ne kadar latif bir sekilde kullandigini insanlik hâlleri üzerinden okuyucularina gösteriyor.“Hülya, mektubun devamini okuyamadi. Içinde tortop olan acilar, bir hiçkirikla firladi disari. Gözyaslari mektubun üzerine düstü. Eflâtun hüzünlü kadin, Melek, kokular, deri çantalar, parlak kiyafetler, topuz saçlar… Hepsi birbirine karisip, mektubun üzerine kapkara bir görüntü olarak oturdu. Saçlarinda uzak akraba kadinin gözyaslarini, sicak nefesini hissetti. Gülümseyen bir kiz resmi “Bu benim Melegim” sesiyle kara görüntüyü yerinden kaldirdi.”
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.