Leylâ Erbil’in öykülerinin ve romanlarının odağında hep bir kabus çekirdeği vardır. Bu çekirdek, okurlarının korkularını da kışkırtır. Korku ve kabusu besleyen ise yaşamda ve edebiyatta kadınların kurcalaması değil değinmesi bile yasaklanmış konu ve sorunların incelenmesidir. Leylâ Erbil, birçok söyleşisinde “insanın yaralı, sakatlanmış, doğduğunda sevgiye, sevecenliğe muhtaç olduğuna” değindi. Ancak yazarken “insanlığın her an şaha kalkabilecek kötülük tohumlarıyla donanmış olduğunu” da görmezden gelmedi. Onun insanı yansıtma yöntemi daha çok “delilik görünümlü bir yelpazede” yer aldı, öykü ve romanlarındaki deliye “gerçekleri” söyletti.
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.