"Seneler sonra bile bu âni hatirlayacak. Daglar, ovalar, çöller, asirlar, yildizlar asacaklar. Durdurulamazlar, duramazlar. In, cin, seytan, nefis, dag her kimse, ne olursa olsun bentleri yikacaklar. Önlenemez bir hizla mesafeleri deviriyorlar. Yürümeyecek, kosacaklar. Bir yerden davullar, kösler çaliniyor. Neyler üfleniyor. Gök ordularinin sesleri, cengâverlerin avazeleri duyuluyor. Bir "soluk" aldilar belli. Nefes'lendiler. Sema'nin gögsü, bahtiyarlikla kabariyor. "Bahtiyarlik" iste, tünelin birini asti. "Bahtiyarlik" daga kazmayi salladi. "Bahtiyarlik" tas degil kayalari savuruyor kükreyen ama çökmüs serre. Yürüyen Bahtiyarlik, dev Pervanelerin pesinde vuruyor benlige yüz kerre. "Kimin havasindasin ha? Kimin kanatlarindasin" Kafilenin önüne geçtiler. Bayrak onlarda. Gerilerden tanidik bir erkek sesi ve itiraz eli kalkiyor. Seneler sonra bile bu âni hatirlayacak." Hüzeyme Yesim Koçak'tan, Sevgilinin Evi'ne dogru 24 yol öyküsü. Bir selâmlama girisimi.(Tanitim Bülteninden)
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.