Çok eski zamanlarda tanrilar, bilgelik hazinesini insanogluna armagan etmeye karar vermisler. Bu hazineye kolayca sahip olmak degerini düsüreceginden, onu saklayalim demisler. Biri demis ki: "Onu en yüksek daga koyalim", digeri: "Okyanuslarin en derinine", bir digeri de: "Uzak yildizlara koyalim"...Düsünmüsler tasinmislar ve insanoglunun bunlara zamanla kolayca ulasacagina karar vermisler. Sonra içlerinden biri: "Gelin bu hazineyi insanin içine koyalim. Çünkü o, bilgeligi asla kendi içinde aramayacaktir"demis. Sevgiyi, anlayisi hosgörüyü, kabullenmeyi hep baskalarinin gözlerinde ariyor ve mutsuzluga mahkum, ömrümüzü tüketiyoruz. Saniyoruz ki olaylar, insanlar, sahip olduklarimiz ya da olmadiklarimiz mutsuzlugumuzun kaynagi. Eger kendi içimize bakarsak Içimizdeki Rehber'in önce kisik, sonra giderek yükselen sesini duyabiliriz. O bize, aranilanin arayan oldugunu söyleyecektir. "Küçük adamin aradigi baskasinda, büyük adamin aradigi kendinde bulunur."-Konfüçyüs-(Tanitim Bülteninden)
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.