Nuri Pakdil, dilin pörsu¨mu¨ş örtu¨su¨nu¨ kaldıran, “Bildiğim her şeyden sorumlu olmazsam, nasıl hak edebilirim yaşamayı?” diyen bir “klas duruş”un sahibidir.
O, tu¨m yeryu¨zu¨nu¨ bu¨yu¨k bir titizlikle gözetleyen, gözlemleyen, algılayan, su¨rekli kendini yenileyen yerli ve yabancı zorbalara, kara siyasa cambazlarına, emek sömu¨ru¨cu¨lerine, insanı kendi karanlıklarında boğmaya çalışanlara karşı yiğitçe direnen, insanın önu¨ne aydınlık ufuklar açan bir eylem ve tavır adamıdır.
“Emek” kavramı kadar, “mu¨lkiyet” kavramı u¨zerinde de durur Pakdil: “Kirli mu¨lkiyet”in eşitsizliğin temeli olduğu gerçeğinden hareketle bu kavramın insanı Tanrı’dan uzaklaştırdığına vurgu yapar ve çözu¨m önerir:
“Aklımızla irdelenecek mu¨lkiyetin temize çıkması olanaksız bence tek başına. Bir de, daha köklu¨ irdelenmesi gerekiyor mu¨lkiyetin: vicdanımızla. Dâima, terazinin ibresi vicdandır. Artık, vicdan dışında hiçbir şey namusluluğu açıklayamaz: Kazanımlarımızı tartsak tartsak bu terazide tartabiliriz ancak.”
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.