Voltaire’in Candide’inin “Dr. Pangloss”u, Hannover’in “Lövenix”i Leibniz, Newton ile eszamanli olarak icat ettigi diferansiyel hesapla matematik alaninda çigir açmis bir dahidir. Çagini asan düsünceleriyle uzayin ve zamanin mutlak degil, izafî oldugu fikrini gelistirmesiyle izafiyet teorisinin ve “hissedilir olmayan algilar” yaklasimiyla da modern bilinçalti psikolojisinin temellerini atmistir. Felsefî yaklasimiyla ise Frege’den Kripke’ye kadar birçok yirminci asir filozofuna ilham vermistir. Leibniz’in felsefî sisteminin baslica hedefi ahenktir. Onun felsefesi yalnizca kâinatin kurucu ilkesinin ahenk oldugu fikrine dayanmakla kalmaz, belli basli filozoflarin düsüncelerinin bir ahengini kurmayi da hedefler. Leibniz gerçekten de birtakim kadim düsünce gelenekleriyle çaginin en yenilikçi fikirlerinin ayni potada eritildigi bir sistem insa etmeye çabalamistir. Ilk bakista birbiriyle çelisik görünen farkli dünya tasavvurlarinin tutarli bir sentezini meydana getirmek, Leibniz’in öncelikli amaci olmustur. Fransiz filozof Emile Boutroux’nun tercümesini sundugumuz metni, Monadologie’nin 1892 tarihli bir baskisinda yer alan oldukça genis ve titiz bir Leibniz incelemesidir. Boutroux bu metninde, Leibniz’in felsefesinin aslina uygun bir tasvirini yapmak gibi çetin bir isin üstesinden ustalikla geliyor. Varlik anlayisindan bilgi teorisine, Tanri anlayisindan etigine, Leibniz’in engin düsünce dünyasina giris için güvenilir bir kroki çiziyor.
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.