"Tarihin sonu", "ideolojilerin tükenisi", "evrensel degerlerin çöküsü" ve tüm bunlarla baglantili olarak düsünce ve sanat dünyasina iyice egemen olan "post-modernizm!" tartismalarinin asil sorgulamasi gereken bizzat "modernlik" degil midir?Günümüzün önde gelen toplumbilimcilerinden Alain Touraine, Modernligin Elestirisi'nde iste bunu yapiyor... Bati'da uzun süre bir yandan akil utkusuyla, öte yandan da geleneklerin, inançlarin yikimiyla özdeslestirilen modernligi sorguluyor. Tarihsel çözümlemelerinden hareketle gelistirdigi düsünceler çerçevesinde, akil adina keyfi egemenlikler ve tekbiçimciligin dayatilmasini da, zorunlu olarak irkçiligi, hosgörüsüzlügü, hatta din savaslarini getirecek olan sinirsiz çesitliligi de reddediyor yazar: Özneye kulak vererek modernligin yeniden kurulmasini ve dünyanin yeniden olusturulmasini öneriyor."Türk okurunun düsünceme gösterecegi ilgiye çok özel bir önem veriyorum, çünkü Türkiye bu 'dünyanin yeniden olusturulmasi'nin en etkin biçimde arayis halinde oldugu ülkelerden biri (...). Geçmisle gelecek arasinda bir tercih yapmaya degil, bu ikisini bir araya getirmeye çaba gösteren bir ülke."- Alain Touraine, Modernligin Elestirisi'nin Türkçe baskisina Önsöz, 28 Subat 1994-
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.