Paris'i bir edebiyatçinin gözünden tanimak için…Modern Zamanlar, Baudelaire'den baslayarak, büyük sehrin aylâgi olma kosulunu neredeyse bir poetik durus haline getirmistir. Bulvarlar, meydanlar, köprüler, ara sokaklar gece gündüz yürüyen, avâre dolasan, sehrin kesintisiz biçimde farkinda kalan yerli ve yabanci âsiklariyla donandi, bir buçuk yüzyildir. O sehirlerin içi tikabasa öyküler, dramlar, tutkular, taskinliklarla doluydu. Paris, XIX. yüzyildan beri bu baglamda öncülügü üstlendi: Bes kitadan sökün etmis meraklilariyla kendi mitolojisini büyüttü, benzersiz kildi. Türkler, sehri Yirmisekiz Mehmet Efendi ile kesfetti. O gün bugün, her kusak birkaç temsilcisiyle büyüyü tazeledi. Enis Batur, otuz yili askin bir süredir "ikinci sehri" kabul ettigi Paris için bir içyolculuk kitabi kurarken, yanindan geçmisin hayaletlerini eksik etmedi. Bir noktada, imgelemine yeretmis virüsü söyle tanimliyor: Bazi sehirler tipki zehirler.Paris, ecekent alabildigine özel bir sevda rehberi.
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.