Nasıl oluyor da bazı insanlar daha kolay ve güvenli ilişki kuruyorlar? Neden bazıları ilişkilerde katı ve tutukken bazıları daha esnek? Neden kimileri kolayca affederken kimileri yanlışlara ömür boyu takılıp kalıyor? Neden bazı insanlar yeniliklere kolayca adapte olurken diğerleri acı çekiyor? Neden bazılarımız için geçmişin atlatılması bu kadar zor ve gelecek kaygı dolu? Neden kimi insanlar sorunlar karşısında korkusuzken bazıları en küçük bir sorunda pes edip yıkılıyor? Zihin yargılarla çalışır ve her an yeni bir yargı üretir. Sonra bir an gelir ve bu otomatik kalıpların artık yaşam doyumumuzu kısıtladığını hissederiz. “Başka bir yol mümkün mü?” düşüncesi içimizde uyanır. O yolda kendimizle, alışkanlıklarımızla, otomatik pilotumuzla, duygularımızı nasıl işlediğimizle veya işleyemediğimizle, hasetle, şükranla, kayıpla, yasla, öz şefkatle, aşkla ve insan olmaktan kaynaklanan pek çok halle karşılaşır, bunları tecrübe ederiz. Bu tecrübelerden geçmek yani yaşamak için sevmek gerekir. Sevmek; aktif bir sevme işi ve iradi olarak verdiğimiz cesaret isteyen bir karardır. Sevmek cesurların işidir. Birini veya bir şeyi sevdiğimizde eyleme geçme ihtiyacı duyarız. Ona kalbimizde ve hayatımızda bir alan açar ve o alanda genişlemesini mutlulukla karşılarız. Üstelik bunu terk edilme, kaybetme ihtimalimize ve korkularımıza rağmen yaparız. Bir anlam dünyası inşa edebilmek için yola çıkarız. Öyleyse sevgisizlik aslında eylemsizlik ve korkaklıktır. Psikoterapist ve psikodramatist Ayşe Melek Sevmek Cesurların İşidir’de kendimizi keşfetme yolculuğumuza çok yönlü bir kılavuz sunarak rehberlik ediyor.
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.