Zahir ilimlerinin, mevzu genisligi itibariyle tasavvuf ilmine nisbeti, bir damlanin bir deryaya kiyasi oldugu, bazi tasavvuf büyüklerinin açikladiklari hususlardandir. Zira, tasavvufun mevzuu, yerinde de bahs ve zikrolunacagi gibi, meal olarak, Allah’in Zatidir. Öbür ilimlerin mevzuu, ne kadar genis farzedilse de “mümkinat dairesi - olabilirler alemi“nden disari çikamaz. “vücup alemi - olmasi gerekenler alemi“ne nisbetle “imkan alemi - olabilirler alemi“nin ne oldugu, beyandan uzaktir. Su halde, tasavvuf ilmi, zevki ve vicdani oldugundandir ki, sanina layik bir sekilde kalemlerin diliyle yazilmasi ve insanlarin diliyle ifadesi mümkün degildir. Bununla birlikte, baglilari tarafindan pek çok kitap ve risaleler telif ve tertip edilmek suretiyle, imkan nisbetinde izahina gayret sarfedilmis, muazzam maksat ve meseleleri de onlarin sohbetleri esnasinda beyan ve izah olunagelmistir... (Kitabin Içinden)
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.