“Azizim! Pek büyük bir felakete uğradım. O kadar büyük ki şimdiye kadar kadınlar üzerindeki âşıkane muvaffakiyetlerimin cümlesine bedel bir felaket, ümitsiz bıraktığım gönüllerin, meftun olarak terk ettiğim aşkların hepsinin intikamından dehşetli bir felaket darbesi…”
Saffet Nezihi hayatının son döneminde unutulmuş bir isimdi, maddi ve manevi bir çöküş yaşamıştı, Bakırköy Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yaşıyordu. Oysa 1900’de İkdam’da tefrika edilen ilk romanı Zavallı Necdet iki yıl sonra kitap hâlinde yayımlanmış, kısa sürede dönemin en popüler eserlerinden olmuştu. Hatta yazarının vefatından otuz sene sonra 1960 yılında, bu romanın, başrollerinde Göksel Arsoy ile Belgin Doruk’un oynadığı bir sinema uyarlaması da çekilecekti.
Gönlünü eğlendirmeyi seven, hayatını tek bir kadına adayamayacak kadar özgür ruhlu Necdet Feridun, komşu evde piyano çalan Meliha Hanım’a körkütük âşık olur. Ancak Meliha, Necdet’in yakın dostlarından İbrahim Şemsi Bey’le evlenir. Bir zamanların burnu havada çapkını Necdet, bu imkânsız aşkın kahrıyla derbeder olacaktır.
Saffet Nezihi’den Zavallı Necdet melodramın en saf hâli, Türk Edebiyatı’nın unutulmuş çoksatan romanlarından biri.
Bu web sitesinde çerez kullanımına izin vermektedir. Web sitesinde gezinmeye devam ederek, bu kullanımı kabul etmiş sayılırsınız. Çerez politikası ve Gizlilik Politikası hakkında detaylı bilgi almak için lütfen ilgili yerlere tıklayınız.